Sihirbaz Mandrake ve Abdullah – Lee Falk (Çizgi Roman Eleştirisi)
The Phantom ya da bizde daha çok bilinen adıyla Kızılmaske’nin yaratıcısı Lee Falk’ın maharetli ellerinden çıkmış olan Sihirbaz Mandrake’nin çizgi romanı üzerine konuşacağımız bu yazıda, sözlerime bana bu kitabı gönderme nezaketinde bulunan Marsık Yayıncılık ve Burcu Ural Kopan’a teşekkür ederek başlamak istiyorum. Lee Falk tarafından yazılan ve Fred Fredericks tarafından çizilen “Sihirbaz Mandrake ve Abdullah”, bazen bilim kurgu izleri taşıyan, bazen fantastik ögelerle bezeli, bazen de rasyonalist bir bakışın hakim olduğu maceraları ile bizi Mandrake’nin dünyasında “sihirli” bir yolculuğa davet ediyor…
Sihirbazlar Kralı Mandrake
Mandrake, ilk kez 11 Haziran 1934 tarihinde gazetede günlük bant olarak yayınlanmıştır. Kahramanımızın ülkemizdeki ilk yolculuğu ise 1937 yılında “Mandrake: Şimşek Adam” başlığı ile Ateş dergisinde olmuştur. Daha sonra “Sihirbazlar Kralı Mandrake” başlığı ile Tahsin Demiray’ın 1001 Roman dergisinde gözüken Mandrake, kısa ve uzun ömürlü maceralarıyla birçok derginin sayfalarını süslemiştir. Fakat kahramanımızın maceralarının Türkçe baskıları 1988 yılında son bulmuştur. Ta ki Haziran 2009’da çıkan “Sihirbaz Mandrake ve Abdullah” çizgi romanına kadar…
“Sihirbaz Mandrake ve Abdullah” çizgi romanının öne çıkan ilk özelliği, Mandrake’den, onun en yakın dostlarından ve pes etmeyi bilmeyen düşmanlarından bahseden kapsamlı giriş kısmı oluyor şüphesiz. Bu giriş ile kahramanımız ve onun detaylı evreni hakkındaki temel bilgileri kolayca öğrenebiliyoruz. Ayrıca yine bu giriş kısmında, Mandrake çizgi romanlarının dünyada nasıl bir ilgiyle karşılandığını gözler önüne seren bilgilere ulaşmamız da mümkün. Gelelim çizgi romanın içeriğine… Çizgi romanı okurken, klişelere meydan okuyan, enteresan bir uzaylı macerası ile karşılaşacağınız gibi, rüya ile gerçeğin iç içe geçtiği şüphe uyandırıcı bir gerilim hikayesi ile de tüyleriniz diken diken olacak. Ya da Mandrake’nin şeytani ikizi ile tanışacağınız gibi, perili bir köşkün ardında yatan sırları da öğreneceksiniz. Anlayacağınız, birbirinden farklı tarzda ama aynı heyecan duygusuna sahip olan maceralar, bu çizgi romanda sizi bekliyor olacak…
İkileme Düşüren Çizimler
Başlangıçta çizimleri de kendi yapan Lee Falk, kahramanı yarattıktan kısa bir süre sonra Mandrake’nin sadece yazarlık görevini devam ettirmeye karar vermiş ve çizimleri Phil Davis’e emanet etmiştir. Davis, hastalığı sebebiyle Mandrake’nin çizimlerini asistanı da olan karısına devretmeden önce, neredeyse 30 yıl boyunca Mandrake’yi çizmiştir. 1964’te Davis’in hayatını kaybetmesiyle bu sefer de çizimleri Fred Fredericks üstlenmiştir. 1999’da Falk’ın ölümüyle Mandrake’nin maceralarını da kaleme almaya başlayan Fredericks, hikâyeyi 21. yüzyıla taşıyarak radikal değişiklikler yapmıştır.
Doğrusu bu radikal değişiklikleri Mandrake’nin çizimlerinde de görmek mümkün. Zira Fredericks’in çizimleri çizgi roman boyunca okuyucuyu ikilemde bırakıyor desek yeridir. Mesela çizer, kocaman bir yumurta kafadan ibaret olan uzaylıların grotesk çizimlerinde yeteneklerini ispatlarken, okyanusta geçen sürükleyici bir macerayı yeterince iyi yansıtamadığı için heves baltalıyor. Ama Fredericks’in asıl sorunu mekân çizimleri ve insan yüzleri konusunda zayıf ve etkileyicilikten uzak olmasından kaynaklanıyor. Hatta Fredericks’in paneller ve çerçeveleme konusunda da çok fevri davrandığını görüyoruz. Bazı durumlar da yaratıcı sonuçlarla karşılaşsak da çoğu zaman rahatsız edici olduklarını söylemeliyiz.
Saçma Şeyler Departmanı Üyeleri
Her ne kadar Mandrake’nin inanılmaz yetenekleri konusunda kimsenin şüphesi olmasa da onu bu kadar başarılı yapan en önemli şeyin seçkin ve sadık ekibi olduğu da su götürmez bir gerçektir. Mandrake’nin sağ kolu, dünyanın en güçlü adamı olarak da bilinen “Abdullah” ya da gerçek adıyla “Lothar”dır. Bu ikilinin bir araya gelmesiyle birlikte, belki de çizgi roman tarihinde ilk kez bir beyaz ile bir siyahi insan güçlerini birleştirerek kötülere karşı mücadele etmişlerdir. Bu ekibe, Avrupalı bir ulusun prensesi olan “Narda” ve savaş sanatlarında uzman, Uzak Doğulu bir aşçı olan “Hojo”yu da eklediğimizde dünyanın ilk çok ırklı suçla mücadele ekibinin ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Tabii ki bu arada Mandrake’ye yardımlarını esirgemeyen “Komiser Bradley”i de unutmamak gerek. Komiserin sadece Mandrake’nin çözebileceği davalar için “Saçma Şeyler Departmanı”nı kurduğunu da notlarımızın arasına ekleyelim.
Tam bu noktada, Mandrake’nin maceralarını bu kadar keyifli yapan şeyin renkli ve özgün karakterler olduğunu belirtmeliyiz. Zekice hamleler yapan Lee Falk, bütün kozunu sadece Mandrake üzerine oynamak yerine, yükü belirli ölçülerle yan karakterlere dağıtıyor. Üstelik karakter tasarımı konusundaki başarısını sadece iyi karakterler de değil, kötü karakterlerde de göstermesi cabası. Zira en az iyi karakterler kadar, kötü karakterlerin de oldukça derinlikli bir yapıda olduklarını görüyoruz.
Son tahlilde, çizgi roman tarihinin en özgün karakterlerine ve en ilgi çekici evrenine sahip olan Mandrake’nin toplamda 5 macerasını bünyesinde barındıran “Sihirbaz Mandrake ve Abdullah”, 258 sayfa gibi oldukça fazla denilebilecek bir sayfa sayısına rağmen, merak unsurunu etkili kullanması ve aksiyonun dozunu başarıyla yakalaması sayesinde adeta bir çırpıda bitiveriyor. Bu çizgi romanın, farklı ırkların bir araya gelerek yüce bir amaç uğruna mücadele edebileceklerini ispatladığının da altını kalın çizgilerle çizmemiz gerekiyor!
Unutmadan, Marsık Yayıncılık’ın Horoz Şekeri Çizgi Kitaplar etiketiyle yetişkinler için yayınladığı çizgi roman serisinin son üyesinin -yine Lee Falk tarafından yaratılmış olan- “Kızılmaske” olduğunu da hatırlatmış olalım.
Kaynakça
Alpin, H. (2006). Çizgi Roman Ansiklopedisi. İstanbul: İnkilap.