Gerçek Kesit: Manyak (2018)

Gerçek Kesit: Manyak (2018)

1990’ların başı… Özel kanalların kurulmaya başladığı yıllar… Sarıbıyık diye bildiğimiz Çağlar Kaşıkçılar, o dönemde kurulan kanallardan biri olan Flash TV’ye dublaj için gider. Orada kendisine çekilmesi planlanan Gerçek Kesit programından bahsedip oynamasını teklif ederler. Cahit Kaçıkçılar bu teklifi kabul eder. İlk iki bölüm yan rollerde oynar, üçüncü bölümden sonra başrole geçer. Onuncu bölümden sonra da programın senaryosunu yazmaya başlar. Bilmeyenler için bu enteresan bir bilgi! Evet, senaryonun büyük kısmını Çağlar Kaşıkçılar yazmıştır. Gerçek Kesit, Flash TV’de 450 bölüm yayınlanır.

Gerçek Hayattan Gerçek Üstü Bir Kesit 

Gerçek Kesit; cinnet geçiren, psikolojik sorunlar yaşayan, bunalıma giren ve bunlardan dolayı suç işleyip gazetelerin üçüncü sayfalarına konu olan kişilerin basit senaryo ve yetersiz diyaloglar ile amatör oyuncular tarafından canlandırılmasıdır. Her bölümde canlandırılan olayların yanı sıra sahne aralarında yüzü karartılmış şekilde görgü tanıkları konuşur. Bölümün sonunda adı geçen karakterlerin daktilo efekti eşliğinde hayat hikâyeleri anlatılır. Bölümleri Türk sinemasının tanınan yüzlerinden Perihan Savaş sunar, hikâyenin aralarına girip olay hakkında yorum yaparak senaryoyu yönlendirir. Programa profesyonellik katan tek şey belki de Perihan Savaş’ın düzgün diksiyonu ve mimiksiz ifadesi ile yaptığı bu ara açıklamalardır. Zira oyunculuklar o kadar felakettir ki “Flash TV oyunculuğu” kavramının ortaya çıkmasını sağlamıştır. Hayatımıza Sarıbıyık, Beyaz Çorap, Kaleci Saçlı Adam gibi adını bilmediğimiz oyuncular sokmuştur. 

Çivici katiller, iş bulamadığı için şizofren olan gazeteci gençler, sandalye ile konuşan ruh hastaları, fantezi kurbanları, internet mağdurları, kiralık katiller, vampirler ve daha neler neler… İşin tuhaf yanı bütün bu dramatik sahnelerde gülmekten kendinizi alamamanız. Programda gece olması gereken ev çekiminde camdan gün ışığının gelmesi, cinayet işlenecek baltanın her daim banyoda olması, hayaletlerin beyaz çarşaf giymesi, doktorun eline plastik eldiven yerine şeffaf poşet geçirmesi gibi sürrealist fikirler gülünçtür çünkü. 

Gerçek Kesit’in farklı kanallarda Beşinci Boyut, Sırlar Dünyası, Kalp Gözü gibi varyasyonları da vardı. Fakat bu TV dizileri Gerçek Kesit’e nazaran daha iyi senaryolar, daha iyi oyunculuklar ve daha güçlü prodüksiyonlar ile çekilmişti. Ayrıca Gerçek Kesit bu diziler kadar insanların dini duygularını sömürmemiş, fakir edebiyatı ile sosyal sınıf farklarını kullanmamıştır. 

Peki kötü oyunculuk, ucuzun da ucuzu prodüksiyon, basit senaryolar ve diyaloglarla nasıl tuttu bu format? Kendine has bir hayran kitlesine nasıl ulaştı? Öğrenci ödev filmleri kıvamında ki 450 bölümü izleten neydi? 

Bütçe kısıtlı olduğu için kostüme özel bir para harcanmıyor, oyuncular kendi kıyafetleri ile oynuyordu. Bu da oyuncuları bizden yapmıştı. Hikayeler üçüncü sayfa gazete haberlerinden alınmıştı, yani bizdendi. Eve girerken ayakkabılarını çıkarmalarına kadar bizden bir şeyler vardı bu programda. Bu ülkenin nüfusunun az bir oranına tekabül eden kaymak tabakayı değil büyük oranına denk gelen halkın; sıradanlığını, sadeliğini izliyoruz ve kelimenin tam anlamıyla ağlanacak halimize gülüyoruz. Ben günümüzdeki TikTok çılgınlığına benzetiyorum bu programı. Yayınlandığı dönemde halkımızın tüm fakirliğini, yaratıcılıktan ve yetenekten yoksun hallerini, kötü mizah anlayışını filtrelemeden ve çekinmeden paylaştığı bir mecraydı Gerçek Kesit.  Oyucular dahil herkes kaliteli bir televizyon programının böyle olmayacağını biliyordu. Seyirci gerçek hayattan alınan bu gerçeküstü kesitleri eğlenmek için izliyordu.

Gerçek Kesit: Manyak 

Daha öncede Behzat Ç., Asmalı Konak gibi televizyon dizilerinin film formatında beyazperdeye yansıtıldığını biliyoruz. Onur Ünlü’nün 2018 yılında bu mantıkla çektiği bir film Gerçek Kesit: Manyak. Uzun metraj bir “gerçek kesit” bölümü de denebilir. Belediyede temizlik görevlisi olarak çalışan ve annesine duygusal olarak aşırı bağlı bir adamın, annesini kaybettikten sonra yaşadığı psikolojik rahatsızlığı konu eden bir film. 

Onur Ünlü gerçek kesit hayranı olduğunu açık bir şekilde dile getirmiş, hatta 2019’da gösterime giren Topal Şükran’ın Maceraları filminin de Gerçek Kesit’in bir bölümünden esinlenerek çektiğini söylemiştir. Bununla alakalı olarak da ‘Gerçek Kesit olmasa ben film çekemeyeceğim’ şeklinde alaylı bir dille açıklama yapmıştır. 

Sadece o değil Şahan Gökbakar gibi komedyenlerin de Gerçek Kesit’ten beslendiği olmuştur. Yönetmen bu filmi çekmekte ki amacını “Bir gerçek kesit fanı olarak ben de bir bölüm çekmek ve eğlenmek istedim hepsi bu. Ve cidden biz çekerken çok eğlendik. Yapmak istedim, bununla ilgili pratik koşullar oluşmuştu ve yaptım.” şeklinde açıklamıştır. Gerçek Kesit programının ruhunu korumak adına; senaryoyu Cahit Kaşıkçılar’a yazdırmış, film çekim süresini kısıtlı tutmuş, Gerçek Kesit oyuncularıyla çalışmış, bilinçli olarak devamlılık hataları yapmış, kötü oyunculuklar için çaba sarf edilmiş. Kötü oyunculuk çıkarmak da oyuncunun bir başarısıdır bu arada…

Zeynep Çamcı seviyesinde ekranın bilindik yüzü olan oyuncular figüran olarak kullanılırken Gerçek Kesit’in kemik kadrosunun başroldeki yerlerini koruması, yönetmenin figüran olarak filmin bir karesinde görünmesi dışında Onur Ünlü’nün imzasını taşıyan bir ayrıntı göze çarpmıyor. Ama yine de bu konsepti ancak Onur Ünlü gibi kafası karışık, maddi ve manevi tüm kaygılardan uzak bir yönetmen alır, uzun metraj film yapardı da dedirtiyor. 

Onur Ünlü’nün başarılı filmlerden sonra kendini gişe ve prestij kaygılarından izole ettiğini düşünüyorum. Geniş bir özgürlük alanı yaratmış kendine, “yönetmen değil miyim işim film çekmek” diyerek film çekme işini bir boş zaman aktivitesi haline getirmiş gibi. Onur Ünlü, çalıştığı projelerin büyük çoğunluğunda farklı bir şey olsun da ne olursa olsun düşüncesi ile çektiği hissediliyor. Bu tutum ona çok fazla şey deneyebilme özgürlüğü sağlıyor. Ve söylemeliyim ki bu film Onur Ünlü ‘nün en eğlendiğim projelerinden biri oldu. 

Cahit Kaşıkçılar’ın röportajlarını okuduğunuzda bir zamanlar sinemayı gönül işi olarak yapan o ruhu samimi şekilde hissedebiliyorsunuz.  Bu filmin Türk sinemasına nasıl bir katkısı olur, Onur Ünlü’nün filmografisinde nasıl bir yer edinir bilmiyorum ama Cahit Kaşıkçılar’ın yıllarca vermiş olduğu emeğin karşılığı olduğunu görüyorum. 450 küsür bölümü yayınlanan bir programı isim yapmış bir yönetmenin imzasını taşıyan bir sinema filmiyle taçlandırmak istediklerini düşünüyorum. Yine de şu bir gerçek ki film YouTube için başarılı olabilecek bir konseptken bunun bir sinema filmi olması, basın gösterimi yapılması, gala düzenlenmesi biraz fazla geldi bana.

Yazar: Ayşenur Özdemir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir