Animasyon Film Yönetmeni Mehmet Şenocak ile Röportaj

Animasyon Film Yönetmeni Mehmet Şenocak ile Röportaj

AnimaTürk Animasyon’un kurucusu olarak tanıdığımız Mehmet Şenocak ile yaptığım bu röportajda hem onun kariyeri üzerine hem Türkiye’deki animasyon film sektörü üzerine hem de dünyanın ilk Atatürk animasyon filmi üzerine konuşuyoruz. Türk animasyon sanatının duayen sanatçısı Orhan Büyükdoğan’ın “bir azim abidesi” olarak nitelendirdiği Mehmet Şenocak’ın yapımcı, senarist ve yönetmen olarak imza attığı “ATATÜRK: Bir Ulusun Kurtarıcısı” isimli dünyanın ilk Atatürk Animasyon filmini keşfetmek isteyenler, lütfen böyle buyursun. Keyifli okumalar…

Röportaj: Uğur Tatar

Merhabalar Mehmet Hocam. Kariyerinize Gırgır’da ilk profesyonel karikatürlerinizi çizerek başladınız. Animasyon alanına geçmeye nasıl karar verdiniz? Karikatürist tarafınızın animasyon yönetmeni tarafınızla bir işbirliğini var mı? Yoksa bu iki tarafı birbirinden tamamen ayrı tutmayı mı tercih ediyorsunuz?

Merhaba değerli Uğur. Aslında çizmeye olan ilgim çizgi film ile başladı. İlkokula henüz başlamamıştım. Evimizde televizyon yoktu. Bir gün evimizin önünde oynarken yan komşumuzun penceresinden dışarı süzülen ışık ve gelen ses dikkatimi çekti. Ayak parmaklarımın üstünde yükselerek pencereden içeri baktım, televizyonda Pinokyo çizgi filmi vardı. Sanırım ilk defa bir çizgi film görüyordum. Komşu abla beni fark edince içeri davet etti ve çizgi film bitene kadar soluksuz izledim. Büyülenmiştim sanki. Bu durum beni resim çizmeye yönlendirdi. Birkaç ay sonra da bir mizah dergisindeki karikatürleri görünce çizgilerim, karikatüre dönüşmeye başladı. Profesyonel alanda önce karikatürist olarak Gırgır Dergisi’nde çalışmaya başladım. Karikatür çizdiğim yıllarda kısa çizgi roman öyküleri de yazdım ve o dönem Dıgıl Dergisi’nde yayınlandı. Birkaç yıl sonra da bir çizgi film stüdyosunda çizgi film yapmaya başladım. Karikatür de çizgi film de hayatımın birbirini besleyen, ayrılmaz birer parçası oldular.

Kariyerinize baktığımızda çok yönlü bir sanatçı olduğunuzu görüyoruz: Karikatürist, Senarist, Yapımcı ve Yönetmen. Birbiriyle ilişkili olabilseler de birbirinden farklı bu meziyetler sizin yaptığınız işlere bakış açınızı değiştiriyor mu? Söz gelimi, yapımcı Mehmet Şenocak, senarist  ya da yönetmen Mehmet Şenocak’ı dizginliyor mu?

Önceki yıllarda gerek mizah dergilerinde gerekse çizgi film stüdyolarındaki çalışmalarım, senaryo, film yapımı ve yönetmenlik konusunda aldığım eğitimler, yaptığım işlere daha hâkim olmamı sağladı. Üniversitede sosyoloji bölümünü okumamın da yazdığım senaryolara önemli katkıları oldu. İşinize genel olarak hakim olduğunuzda konuya daha geniş çerçeveden bakıp değerlendirebiliyorsunuz. Ayrıca işinizle ilgili çeşitli branşlarda bilgi ve deneyim sahibi olduğunuzda daha özgür olarak üretebiliyorsunuz. Senarist ve yönetmen Mehmet Şenocak’ın duygusal ve inatçı tarafı baskın olmasaydı, yapımcı Mehmet Şenocak’ın maddi riskleri göze alarak filmi tamamlaması mümkün olmayacaktı.

AnimaTürk Animasyon’u kurduğunuzda Türkiye’de animasyon sektörü ne durumdaydı? AnimaTürk, bu alanda hangi açıkları tamamlamayı vazife edinmişti? Animasyon sektöründe devirdiğiniz 20 yılın ardından, geriye dönüp baktığınızda bu sektör ile ilgili neleri başardığınızı düşünüyorsunuz?

AnimaTürk Animasyonu kurduğum yıllarda Türkiye’de animasyon sektörü gibi bir kavramdan bahsetmek mümkün değildi.  Birkaç animasyon şirketi vardı ve ışıklı masalarda klasik animasyon yapılıyordu. Çizgi film/animasyon yayınlayan tematik çocuk kanalları da yoktu. Biz o yıllarda kısa tanıtım animasyon filmleri yaptık. Sonraki yıllarda Baymak firmasının televizyon reklamları ile devam ettik. Animasyon ve çizgi filmin dışında özel bir çalışma alanı da oluşturup şehir, üniversite ve oteller için illüstrasyon haritalar çizmeye başladık. Geriye baktığımda birçok firmaya yaptığımız reklam, tanıtım ve eğitime yönelik animasyon filmler, karakter tasarımları, storyboard çizimleri, illüstrasyon haritalar ve kendi projemiz olan yüzlerce kısa komik animasyonlar, Küçük Kurbağa/Kurbi müzik klipleri bir merdivenin basamakları gibi dünyanın ilk Atatürk animasyon filmi Atatürk: Bir Ulusun Kurtarıcısı’nı yapmaya ulaştırmış oldu. Her ne kadar konjonktürün etkisiyle filmimizden yeterince bahsedilmese de tüm zorluklara rağmen yapılmış önemli, değerli ve başarılı bir çalışmaya imza attık.

Türkiye’de gerçekleştirilen animasyon filmler hakkında düşünceleriniz neler? Sizce bizim bu alanda yeteri kadar iddialı olamamızın tek sebebi maddi imkansızlık mı?

Türkiye’de animasyon sektörünün gelişip dünyada söz sahibi olması için öncelikle devlet olarak bu konuyu sahiplenmemiz, hükümet programına almamız gerekiyor. Animasyon filmlerin çocuklar üzerindeki etkisinin farkında olan ülkeler animasyon sektörlerinin gelişmesi adına her türlü kolaylığı sağlayıp destek oluyorlar. Maalesef ülkemizde yeterli bir destek olmadığı gibi konu tekelleştirildi ve belli bir grup dışındaki animasyon stüdyoları yok sayılıyor. Animasyon sektörünün reçetesi şu üç noktaya bağlı: 1- Finans desteği, 2-Sektöre ve konuya hakim personel, 3- Pazar/Yayın mecralarının artması.

Neredeyse 100 yıllık Cumhuriyet tarihimizde, Cumhuriyet’imizin mimarı Atatürk hakkında bu kadar az film çekilmesini neye bağlıyorsunuz? Çekilmiş olan bir avuç Atatürk filmi hakkında neler düşünüyorsunuz? 

Dünyanın herhangi bir yerinde küçük isimlere bile dev prodüksiyon filmler yapılıyor. Bizim büyük bir liderimiz olmasına rağmen hak ettiği bir sinema filmi maalesef yapılamadı. Bunun nedeni cesaretsizlik ve gerekli fonun bulunamaması. Çekilen Atatürk sinema filmleri de çoğunlukla belgesel formatında maalesef. 

Sizi “ATATÜRK: Bir Ulusun Kurtarıcısı” animasyon filmini yapmaya iten sebepler nelerdi? 

Atatürk animasyon filmi benim 20 yıllık hayalimdi. AnimaTürk Animasyon’u kurduğumda ilk fırsatta bu hayalimi gerçekleştirmek istedim ancak o dönem şartlar henüz yeterli değildi. Son yıllarda bu hayalimin aynı zamanda zorunlu bir ihtiyaç olduğunu da gördüm. Çünkü çocuklar, kendilerine bayram hediye eden bu büyük lideri tanımıyorlardı artık. Atatürk’ü okulda öğrenemedikleri gibi evde çocuğuna Atatürk’ü anlatan, tanıtan ebeveyn de yok denecek kadar az. Günümüzün çocukları maalesef kitap okumayı sevmiyorlar ve telefon, tablet ve bilgisayara bağımlı durumdalar. Dolayısıyla onların kullandıkları bu teknolojiye ulaşıp Atatürk’ü anlatmak daha etkili bir yöntemdi. Biz de Atatürk filmimizi yapınca 10 Kasım 2018’de Youtube.com/AnimaTurkTv kanalımıza yükledik. Herkese ulaşması için Türkçe, İngilizce ve işaret dili versiyonları yaptık. 7/24 ücretsiz olarak Youtube’dan izlemelerini sağladık. Amerika’dan Rusya’ya dünyanın birçok yerinde filmimizin izlendiğini gösteren kısa videolar alıyoruz.

Yapımcılığını, senaristliğini ve yönetmenliğini üstlendiğiniz “ATATÜRK: Bir Ulusun Kurtarıcısı” animasyon filminde ne gibi zorluklarla karşılaştınız?

Animasyon filmler maliyeti yüksek projelerdir. Dolayısıyla bir animasyon stüdyosunun finans kaynağı bulmadan film yapması mümkün değil. Projeye başlarken Atatürk’ün kurmuş olduğu cumhuriyette, dünyanın ilk Atatürk animasyon filmine mutlaka sponsor buluruz diye düşünüyordum. Atatürkçü olduğunu düşündüğüm birçok kurumla iletişim kurduk, telefonda görüştük, toplantı yaptık. O dönem Show TV ile bu konuda bir röportajım da oldu. Ancak cesur bir sponsor bulamadık. Milli bayramlarda gazetelere ve televizyonlara reklam veren birçok kurum bu projeyi görmemezlikten geldi. Bu samimiyetsizlikten çok rahatsız oldum ve bu konuyu onur meselesi yaptım. Arabamı sattım, kredi çektim, bir miktar da Türk halkının desteğini alarak filmi 20 dakika olarak tamamladım.

“ATATÜRK: Bir Ulusun Kurtarıcısı” animasyon filminde ekibinizi oluştururken nelere dikkat ettiniz? Alanında uzman Sinan Meydan, Orhan Büyükdoğan, Yücel Ünlü, Ayşem Yorulmaz Ulutaş gibi isimleri bu projeye çeken ne oldu?

Film yapımı bir ekip işidir. Konusunda uzman ve deneyimli isimlerle çalıştığınızda başarı şansınız daha fazla olacaktır. Yaptığımız proje tarihi bir film ve Atatürk ile ilgili olunca konusunda uzman bir tarihçi danışmanlığında yapmanız gerekiyordu. Dolayısıyla bu konuda en önemli isimlerden biri olan değerli tarihçimiz Sinan Meydan filmimizin tarih danışmanlığını yaptı. Yine çok değerli bir isim, Türk animasyon filminin duayen ismi Orhan Büyükdoğan sanat danışmanlığımızı yaparak yapım sürecinde doğru adımlar atmamızı sağladı. Sinematografi konusunda yönetmen Yücel Ünlü değerli görüşlerini bizimle paylaştı. Filmin çocuklar üzerindeki psikolojik etkilerini Uzman Psikolog Ayşem Yorulmaz Ulutaş gözlemledi. Bu isimler dışında konusunda uzman bir ekiple filmi çalıştık. Bu değerli isimlerin görüşleri ile filmimiz sağlam temeller üzerinde inşa edilmiş oldu. Hepimizi bu projede buluşturan şey, yeni nesillere Atatürk’ü anlatma heyecanıdır. Dünyanın ilk Atatürk animasyon filmi Atatürk: Bir Ulusun Kurtarıcısı’na emek veren tüm danışmanlarımıza ve ekip arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.

“ATATÜRK: Bir Ulusun Kurtarıcısı” animasyon filminin ana çatısını inşa ederken belirlediğiniz ve dikkat ettiğiniz temel unsurlar nelerdi? Bir Amerikalının Atatürk’ü keşfetmesi, gerçekten de böyle bir proje tasarlanırken akla ilk gelecek fikirlerden değil. Ama bunun çok hoş bir fikir olduğunu ve filme güzel bir şekilde yedirildiğini de itiraf etmeliyim. Yine de bu durum, eleştirilerin hedefi olmak konusunda sizi endişelendirmedi mi?

Filmde Amerikalı bir karakter kullandığım için beni birçok kişi eleştirdi. Türk veya doğulu bir karakter olsaydı senaryo bu kadar vurucu olmayacaktı. Filmi Amerikalı bir karakter üzerinden anlatmamın sebebi, klişe anlatımın dışına çıkmak ve bir özeleştiri sunmaktı. Amerikalı iş kadını Marie’nin iş seyahati için geldiği İstanbul’da 10 Kasım törenlerine denk gelmesi, siren sesleri ve insanların hareket etmeden iki dakika saygı duruşunda bulunması onu şok eder. Bu şok sonrası Atatürk’ü keşfeder ve okuyup araştırdıkça hayran olur. Bizdeki gibi Nutuk dahi okumadan Atatürkçülükten dem vurmaz. Maalesef bazı kişiler Atatürk imzalı bardakta rakı içmekle, duvarına Atatürk posteri asmakla Atatürkçü olduklarını düşünüyorlar. Okuyup anlamadıkları için Atatürk’ü bir bardağa veya çerçeveye hapsettiklerinin farkında bile değiller.

“ATATÜRK: Bir Ulusun Kurtarıcısı” animasyon filminin ön hazırlıklarını yaparken kafanızda canlandırdığınız görüntüler ile filmi bitirdiğinizde ortaya çıkan görüntülerin ne kadarı birbiriyle uyuştu?

Senaryoyu yazarken filmin genel konsepti de zihnimde netleşmeye başlamıştı. Filmin içeriğine uygun bir konsepti olmalıydı. Filmi 3D olarak çalıştık ancak renderi 2D olarak aldık. Çizgi film lezzetinde, 3D animasyon konseptinde başarılı bir film oldu. Karakterlerin 3D modellenmesi ve konsept tasarım aşamasında arkadaşlarımı biraz yormuş olabilirim ama dünyanın ilk Atatürk animasyon filmi kabul edilebilir bir kalitede olmalıydı. Yapım aşamasında yaşadığımız tüm zorluklara rağmen hayalimdeki filmi gerçekleştirmenin mutluluğunu ve gururunu yaşamak çok güzel. Filme başlarken planlamadığım ancak yapım süreci içinde gelişen bazı güzel adımlar da atmış oldum. Bunlardan biri, filmin İngilizce ve Türkçe versiyonu dışında işitme engelli kardeşlerimiz için filmin işaret dili ile anlatımı olan versiyonu yaptık. Diğer güzel adım da filmimizin çizgi roman kitabını yayınlamak oldu. D&R, Kırmızı Kedi, kitap fuarları vb. birçok noktada imza günlerim oldu. 10 Kasım’da, Atatürk’ü Anma Haftası’nda veya milli bayramlarda dünyanın ilk Atatürk animasyon filmini okullarında veya belediye kültür merkezlerinde bir etkinlik dâhilinde gösterimini yapmak isteyenler www.animaturk.com sitemizdeki iletişim sayfamızdan bize ulaşabilirler.

Mehmet Hocam, bu keyifli ve bilgilendirici röportaj için size çok teşekkür ederim. Son olarak, Atatürk hakkında çekmeyi planladığınız uzun metraj animasyon filmden kısaca bahsedebilir misiniz?

İlk Atatürk animasyon filmine başladığımda 90 dakikalık sinema filmi olarak tamamlamak istiyordum. Ancak uygun bir zemin oluşmayınca filmi 20 dakika olarak tamamlamış oldum. Bu filmin hayata geçirilmesi de Türk sinema sektörü için önemli bir adımdır. Atamızın vefatından sonra farklı tarihlerde onlarca sanatçı Atatürk çizgi filmi yapmak için girişimlerde bulunmuşlar ancak gerçekleştirememişler. Ben tüm zorluklara ve engellere rağmen filmin senaristi, yapımcısı ve yönetmeni olarak bu işi bir onur meselesi yaptım ve Atamızın vefatının 80. yılında bu hayalimi gerçekleştirmiş oldum.

Atatürk animasyon sinema filmi için yeni bir senaryo yazıyorum. Uluslararası arenada ses getirecek, tüm dünya çocuklarının gerçek bir kahraman olan Mustafa Kemal Atatürk ile tanışmasını sağlayacak bir film için çalışıyorum. Bu film için sponsor arıyorum. Bizimle birlikte Mustafa Kemal Atatürk’ü tüm dünya çocuklarına anlatmak isteyen samimi Atatürkçüler sponsor olmak isterlerse bize www.animaturk.com sitemizdeki iletişim sayfamızdan bize ulaşabilirler.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir