Türkiye’nin ilk insanlı uzay görevinin hikayesi: UFKUN ÖTESİNDE

Türkiye’nin ilk insanlı uzay görevinin hikayesi: UFKUN ÖTESİNDE

TRT Belgesel’de yayınlanan Türkiye’nin gerçekleştirdiği IV. Ulusal Antarktika Bilim Seferi’nin hikayesinin anlatıldığı “Gezegenin Kara Kutusu: Antarktika” (2020) belgeseli ile tanıdığımız Burcu Camcıoğlu, bu kez de Türkiye’nin ilk insanlı uzay görevinin hikayesini ele aldığı “Ufkun Ötesinde” (2025) belgeseli ile karşımızda! 

Türklerin Uzayla İmtihanı

1962 yılında Dünya yörüngesinde dolaşan ilk astronot olan ABD’li John Glenn’in uzaydan dünyaya döndüğü kapsül, aynı yıl Türkiye’ye getirilerek bugünkü adı “Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı” olan “Spor ve Sergi Sarayı”nda sergilendi. Belki de Türklerin uzay ile ilk imtihanı olan bu olaydan tam 62 yıl sonra ilk kez bir Türk uzaya çıktı!

Türk Hava Kuvvetleri’nde askeri pilot olarak görev yapan Alper Gezeravcı, 36 bin aday arasından seçilerek uzaya çıkan ilk Türk astronot oldu. Falcon 9 roketiyle 19 Ocak 2024’te Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’nden uzaya gönderilen Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda 18 gün kaldı. Alper Gezeravcı, 13 deney gerçekleştirdikten sonra 9 Şubat 2024’te Dünya’ya döndü.

Bu tarihi anın yıl dönümünde önce TRT 1 ekranlarında, daha sonra da tabii başta olmak üzere çeşitli dijital platformlarda yayınlanan “Ufkun Ötesinde” belgeseli, sadece bu yolculuk ile ilgili merak ettiğimiz soruları cevaplamakla kalmıyor, aynı zamanda Türkiye’nin ilk astronotu olan Alper Gezeravcı’nın zorlu eğitim sürecinden, uzaya gitmesine ve uzayda geçirdiği zamana kadar bizi bu yolculuğun her aşamasının bir parçası yapıyor.

Hayalleri Gerçeğe Dönüştüren Bir İsim

Dünya için küçük ama bizim için oldukça büyük bir adım atan Alper Gezeravcı, hayalleri gerçeğe dönüştüren bir isim olarak şüphesiz adını hem Türk hem de Dünya tarihine yazdırmayı başardı. Ama peki kimdi bu Alper Gezeravcı? Bir anda Türkiye’nin gündemine oturan bu isim, “Türkiye’nin ilk astronotu” payesini gerçekten hak ediyor muydu? O dönem haberler vasıtasıyla hakkında bölük pörçük bilgiler aldığımız bir ismi, Alper Gezeravcı’yı yakından tanımamızı sağlayan belgesel, onun bu payeyi ne kadar hak ettiğini de çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. 

Ama bu belgesel sadece bir adamın hikayesini anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda bir milletin hayallerinin gerçeğe dönüşmesinin hikayesini de adım adım aktarıyor. Yönetmen Burcu Camcıoğlu’nun belgeseli bir kurmaca film estetiğinde ele almasının sonucu olarak sanki daha önceden aşina olduğumuz Hollywood filmlerinden birini izliyormuş gibi hissediyoruz. Öyle ya da böyle tüm gelişmeleri ve hatta sonucunu bildiğimiz bir olaya, “Ufkun Ötesinde” sayesinde sanki ilk kez yaşanıyormuş gibi şahitlik ediyoruz. Özel de Türkiye’nin insanlı ilk uzay görevi üzerine merak ettiğimiz soruları derli toplu bir şekilde cevaplayan belgesel, genelde de uzay görevleri hakkında kıymetli bilgiler öğrenmemizi sağlıyor. 

Bir Astronotun En Özel Anları

Bölümlere ayrılarak kurgulandığı için kolay bir seyir deneyimi sunan belgesel de Türkiye’nin ilk insanlı uzay görevinin karar aşamasından Alper Gezeravcı’nın Uluslararası Uzay İstasyonu’na ayak basışına kadar tüm süreç masaya yatırılıyor. Hatta belgesel, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda da devam ediyor. Bizzat Alper Gezeravcı’nın çektiği görüntüler sayesinde bir astronotun yaşamının en özel anlarına tanıklık etmemiz sağlanıyor. Bu uzay görevini neredeyse tüm detayları ile ele alan belgesel için belki de yapılacak tek eleştiri, Alper Gezeravcı’nın uzayda gerçekleştirdiği 13 deneyin sadece isimlerinin zikredilmesi olabilir. Bazı deneyler hakkında ufak tefek bilgiler verilse de bu deneylerin çoğunun ne işe yaradığını ve olumlu bir sonuç alınıp alınmadığını bilmiyoruz. 

Ama oldukça başarılı bir görselliğe sahip olan “Ufkun Ötesinde”; bölümlemelerin başarılıyla yapıldığı usta işi kurgusu, doğru müzik seçimleri, animasyonlarla desteklenen uydu görüntüleri ve kararında kullanılan röportajlar gibi geniş malzeme listesini başarıyla harmanlayarak seyir keyfini en üst noktaya çıkarmayı başarıyor. Üstelik Türkiye’nin ilk insanlı uzay görevinde emeği geçenlerin hakkını yemeden ama Alper Gezeravcı’nın başarısını ve adanmışlığını da es geçmeden belgeselin dengesini muazzam bir şekilde korumayı başarıyor. 

Türkiye’nin İkinci Astronotu

Bu noktada belgeselin artı hanesine yazılacak bir başka şey de Tuva Cihangir Atasever’in hikayede kendine yeterince yer bulması olabilir. Astronotların karantina sürecine kadar Alper Gezeravcı ile birlikte tüm eğitimlere katılan Tuva Cihangir Atasever, belgeselde önemli bir tanık olarak hikayenin bilinmeyen yönlerine kıymeti yadsınamayacak katkılar yapıyor. ROKETSAN’da uzay fırlatma sistemleri alanında çalışan bir sistem mühendisi olan Tuva Cihangir Atasever, Türkiye’nin ikinci astronotu olarak “Türk Uzay Bilim Misyonu”  kapsamında 08 Haziran 2024 tarihinde Virgin Galactic’in ABD’nin New Mexico eyaletinde bulunan Spaceport tesislerinde Yörünge Altı Araştırma Uçuşu’nu gerçekleştirmişti. İşte Tuva Cihangir Atasever’in mikro yer çekimi ortamında 7 bilimsel deneyi gerçekleştirdiği bu uçuş, belgeselin sonunda kendine az da olsa yer buluyor.

Velhasılıkelam “Ufkun Ötesinde”, Türkiye’nin ilk insanlı uzay görevinin hikayesini bilinen ve bilinmeyen yönleri ile 99 dakika gibi uzun süresine rağmen oldukça akıcı bir şekilde anlatmayı başarıyor. Bize de gurur duyduğumuz bu yolculuğa keyifle iştirak etmek kalıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir