The Birds / Kuşlar (1963)
Sinema tarihinde gerilim filmleri dendiği zaman akla ilk gelen isim şüphesiz Alfred Hitchcock’dur! Sürekli artan psikolojik gerilimin seyirciyi ele geçirdiği “Rear Window / Arka Pencere (1954)”, “Vertigo / Ölüm Korkusu (1958)”, “Psycho / Sapık (1960)” ve daha pek çok çarpıcı filmi filmografisine sığdırmış bu ustanın, son filmi olmasa da son başyapıtı olarak kabul gören “The Birds / Kuşlar” filminin yeri ise bambaşkadır…
Ünlü İngiliz yazar Daphne du Maurier’in yazdığı kısa bir hikâye olan Kuşlar, aslında pek fazla ses getirmedi. Ama ne hikmettir ki Hitchcock bu kısa öyküyü alıp ustaca işleyince, ortaya sinema tarihinin unutulmaz filmlerinden biri çıktı! Yine Hitchcock tarafından filme uyarlanmış Rebecca, Jamaica Inn gibi ünlü kitaplarında yazarı olan Maurier’un, Kuşlar hikâyesini yazmadan önce -yaşamının büyük bir kısmını geçirdiği- Fowey’in ıssız sahilinde yürürken, bir martının saldırısına uğramış olması ise oldukça ilginç bir durum! Bir martının akabinde başına üşüşen martı sürüsünden ancak elindeki sandviçi atarak kurtulan Maurier, bu olaydan çok etkilenmiş olmalı ki böyle bir hikâye kaleme almış…
Daphne du Maurier’un yazdığı hikâyede bir salgın hastalık sonucu ortaya çıkan bu “kuş istilası”nın nedeninin filmde kesin bir sebebe bağlanmamış olması doğru bir tercih bana kalırsa. Bu belirsizlik sonucu oluşan gizem ve gerilimin müthiş bir şekilde harmanlanmasıyla Kuşlar filmi kuşkusuz, kendinden sonra gelecek olan “doğanın insanlardan intikam alması” filmlerin yolunu açmış ve onlara büyük bir esin kaynağı olmuştur.
Kuşlar, Akademi’den yüz bulamayarak “En İyi Özel Efekt” Oscar’ını tek rakibi “Cleopatra / Kleopatra (1963)” filmine kaptırmış olsa da, kuklalar ve gerçek kuşlar ile çekilen sahneler kendi dönemini için oldukça dikkat çekici bir özelliğe sahiptir. Bir gerilim filminin vazgeçilmez unsuru olan müziklerin bu filmde olmaması ise sizi şaşırtabilir! Evet, filmde müzik yok ama şunu da unutmamak gerekiyor ki, müziğin yerini dolduran “kuş sesleri” sürekli artan gerilimin zirve yapmasına yetiyor hatta artıyor bile!
Son tahlilde Kuşlar, simgesel anlatımdan oyuncu yönetimine, mekân kullanımından atmosfer tasarımına, özel efektlerden kurguya kadar dört başı mamur bir Hitchcock ürünüdür ve Gerilimin Babasının son başyapıtıdır!