Turist Ömer Uzay Yolunda (1973)

Turist Ömer Uzay Yolunda (1973)

Turist Ömer serisi Yeşilçam’ın güldürü türü örneklerinden biridir. Bu seri aynı zamanda Türk sinemasında en başından beri var olan seri komedi filmi geleneğini sürdürmüştür. Helal Olsun Ali Abi filminde tanıştığımız Turist Ömer tiplemesi tutunca karakterin üzerinde çalışılmış, serinin ilk filmi olan Turist Ömer, 1964 yılında vizyona girmiştir. Seri boyunca Almanya, Arabistan, Afrika, İspanya’yı dolaşan Turist Ömer’in en sonunda yolu uzaya düşer. Esasında Yeşilçam’da fantastik ve bilimkurgu tarzına pek fazla rastlanmaz. Çünkü maliyetlidir. Yine de 70’ler bu türün en çok iş yapan dönemidir. Daha çok çizgi roman ve Amerikan bilim kurgularından uyarlanan filmler çekilmiştir. Halk kahramanımız Turist Ömer de 70’lerin ortasında bu modaya uymuş ve uyarlama bir bilimkurgunun içinde yerini almıştır. İlk filmden 9 yıl sonra yani 1973 yılında vizyona giren Turist Ömer Uzay Yolunda filmi serinin son filmi olur. Ayrıca serinin en ilgi çekici filmi olduğu da aşikardır. Fakat özgün bir hikâye değildir. Star Trek dizinin The Man Trap bölümünden uyarlanmıştır. Dünya sinema tarihinin uzun metrajlı ilk Star Trek filmidir.

9 filmlik serinin tamamı gibi bu filmde Hulki Saner imzalıdır. Senaryosunu ise Ferdi Merter Fosforoğlu yazmıştır. Ayrıca Ferdi Merter filmde ki Doktor Mccoy rolünü canlandırmıştır. Erol Amaç (Mister Spak), Cemil Şahbaz (Kaptan Kirk), Kayhan Yıldızoğlu (Profesör Krater), Elif Pektaş (Jenice), Şule Tınaz (Nancy), Oytun Şanal (Glenn) filmde yer alan diğer oyunculardır. 

Kaptan Kirk komutasındaki uzay gemisi Atılgan raporları teslim almak için Orin 7 gezegenine gider. Bu gezegende Profesör Krater ve eşi birlikte yaşamaktadır. Mister Spak bir ekiple gezegene indiğinde tayfalardan biri beklenmedik bir şekilde ölür. Doktor ölüm sebebini belirlemekte zorlanır. Katil profesörün karısı Nancy’dir. Profesör onu kurtarmak için eski çağlardan bir insan getirip suçu onun üzerine atmaya karar verir. Piyango bu sırada istemediği bir evliliğe zorlanan nikah masasında ki Turist Ömer’e vurur. Turist Ömer’i Orin 7 gezegenine ışınlar. Turist Ömer zorla evlendirilmekten kurtulduğu için mutludur. Ama bundan sonra başına geleceklerden haberi yoktur. Önce işleri iyice karıştırır. Daha sonra kaptan Kirk ve komutasının katili bulmasına vesile olur. Uzaydaki macerası kahramanlıkla sonuçlanınca yine ışınlanarak evine geri gönderilir. Uzayda onca zaman geçirdikten sonra Dünya’ya döndüğünde sadece birkaç saniye geçmiştir. (Malum uzayda zaman ışık yılı ile ilerler) Yine kendini nikah masasında bulur. Fakat uzaylı arkadaşları onun iyiliğini karşılıksız bırakmamış (çünkü iyilik evrenseldir) ve bulunduğu zor durumdan kurtulması için ona bir güç bahşetmiştir.

Filmin Atılgan gemisin de geçen sahneleri İstanbul’daki Ant Stüdyoları’nda,  Orin 7 gezegeninde geçen sahneler ise Efes’te çekilmiştir. Aslında son derece durgun karakterlerin ve ciddi bir hikayenin içine ansızın ışınlanan Turist Ömer’in matrak tavrı filmi eğlenceli yapmıştır. Ayrıca bu durum, dünya sinemasıyla ufaktan dalga geçildiğini hissettirir. Filmin dekoru ve kostümleri bugünden baktığımızda oldukça basit ve komiktir. Hatta çocuk piyesi sahnesini andırır. Ama yine de başı sonu tutarlı bir hikayedir. Ayrıca hikayenin içine, teknoloji ve doğanın savaşı hakkında düşünceler içeren diyaloglar da yerleştirilmiştir.  Film Turist Ömer’in sivri kulaklı bir uzaylıya “Zıt Erenköy” şakasını yaptığı, “Spak yazaneye gel” ya da “Spak üç çay çek” şeklinde esprilerinin yer aldığı absürt komedi örneğidir. Esasında 60’lar ve 70’lerin tüm bilimkurgu filmleri biraz komiktir. Ama film bütçelerindeki yetersizliği bir komedi hikayesine yedirmeleri filmi daha da komik yapmış ve filmin kültleşmesini sağlamıştır.

Sevgili oyuncu Sadri Alışık’ın hayat verdiği Turist Ömer özgür ve gelişime açık bir karakterdir. Buna uygun olarak dönemin şartlarına ayak uydurmuş ve bir uzay macerasına çıkmayı kabul etmiştir. Turist Ömer sinemamızda önemli bir yere sahiptir. Aynı zamanda kültürümüzde de yer edinmiştir. Sinema kültür aktarımı ve yeniden yaratılması için bir araçtır. Komedi kültürümüzdeki Keloğlan, Karagöz, Hacivat, Nasrettin Hoca gibi diğer güldürü tiplemelerinin de Turist Ömer gibi kaliteli hikayeler çerçevesinde kendilerine özgün şakalarıyla sinema, tiyatro gibi sanat türlerinde yeniden üretilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konudaki düşüncelerinizi, okuduğunuz yazı ve film hakkındaki fikirlerinizi yorum olarak da yazmanızı rica ediyorum. Ayrıca Turist Ömer hakkında daha kapsamlı bilgiye ulaşmak isterseniz, Turist Ömer Derler Benim Adıma yazıma göz atabilirsiniz.

Yazar: Ayşenur Özdemir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir