Homoti (1987)
Sinema teknolojilerinin gelişimine ters orantılı olarak ülkemizde bilimkurgu türünde gelişme olmadığını görüyoruz. Oysaki Hollywood ve Avrupa sineması aldı başını yürüyor. 1950’li yıllarda başlatabileceğimiz bu türdeki yapımlarımız her ne kadar iyi niyetli olsa da pek başarılı işler değiller. Hem komikler hem de dar bütçelerle hazırlanmış minimal işler bunlar. Ya da erotizm konulu filmlerin arka fonu olarak kullanılmışlar. Günümüze geldiğimizde bilimkurgunun adeta yok sayıldığını, görmezden gelindiğine şahit oluyoruz…
Edebiyatımızda bilimkurgu eserlerimizi 1918 Osmanlı’sına kadar çekebiliriz. 1876 doğumlu Osman Nuri Eralp’in yazdığı “Başka Dünyalarda Canlı Mahlukat Var Mıdır?” şimdilik ilk olma özelliği taşıyor. Sinemamızda ise 1955 yapımı “Uçan Daireler İstanbul’da” filmini görmekteyiz. Bilimkurgu filmlerimizi 1937 yapımı Nazım Hikmet’in yönetmiş olduğu “Güneşe Doğru” filmine kadar çekebiliriz ancak bu filmin kayıp olması, izleyenin olmaması sebebiyle liste dışına itmek zorunda kalıyoruz. Yine kayıp filmlerden biri 1958 yapımı, Şinasi Özonuk’un yönetmen koltuğunda olduğu “Gökler Kraliçesi”nin sadece afişinden film hakkında çıkarımlarda bulunabiliyoruz. Umarım günün birinde bu filmler saklı kaldıkları sandıklardan gün yüzüne çıkarlar.
Türklerin uzaylılarla imtihanı, H. G. Wells’in Dünyalar Savaşı romanında ki gibi değil de yardımsever uzaylıların dünyamıza ziyaretleri olarak ele alınmış. Yönetmenlerin zor prodüksiyonlardan kaçındıklarını görüyoruz. Bilmediğimiz diyarlardan gelen ziyaretçilerden biri de Homoti…
Eşcinsel Uzaylı Homoti
Filmin senaristi ve yönetmeni Müjdat Gezen, “video filmleri kuşağında arkadaşlarla eğlenmek için bu filmi çektik” diyecektir. Bir şekilde yıllarca kayıp olan bu film yurtdışında ortaya çıkınca bilimkurgu filmlerimize bir yenisi daha eklenmiş oldu. Filmin “Badi” ile uzaylı tiplemesi bakımından kan bağının olduğunu söyleyebiliriz. Konusuna gelecek olursak; Müjdat Gezen’in oynadığı Ali karakteri, Milliyet’te çalışan bir gazetecidir. Asparagas haberler yapmaya eğilimli Ali, bir gün sahte uzaylı fotoğrafları çekerken gerçek uzaylı olan Homoti ile karşılaşır.
Özgün senaryosunu kaleme alan Müjdat Gezen’in E.T. ve Badi filmlerinden esinlendiği aşikar. Hatta bir sahnede E.T.’yi de görüyoruz. (Zannımca fast food dükkanında çocuk menüsü yanında verilen oyuncaklardan biri kullanılmış. “McDonald’s”ın 1986 yılında Türkiye’ye giriş yaptığını düşünürsek tezimiz kuvvetleniyor.) Filmin kadrosunun epey kuvvetli olduğunu söylemem gerekiyor: Savaş Dinçel eşcinsel bir karakteri (Haydar ama Serap olarak tanıtıyor kendini), Perran Kutman, Suat Sungur, Altan Erbulak, kısa bir rolde Demet Akbağ, Bahar Öztan ve Yeşilçam sinemasında kasap rollerinde gördüğümüz Ahmet Kostarika (bu filmde de kasap rolünde).
Perran Kutman’ın bu nitelikli oyuncu kadrosu içerisinde en iyi oynayan oyuncu olduğunu düşünüyorum. En fazla onun sahnelerine güldüm, çok iyi bir sese sahip olduğunu da belirtmek isterim. Homoti’nin yaratıcısı ünlü heykeltraş Saim Bugay’da eşine az rastlanabilecek orijinal bir uzaylı yaratmış. Müjdat Gezen, telefonla bağlandığı bir programda o kostümün içinde yeğeninin olduğunu, aşırı terlediğini ve yer yer ağladığını da belirtmişti. Homoti ilginç bir tipleme. Bir kere yürümeye mecali yok gibi bir hali var. Ali karakteri ilkokul öğrencisini okuldan alıp evine götürür gibi elinden tutup yürütüyor ya da evin bir köşesinde koltuğa yerleştirmek için kucağına alıp kaldırıyor. Homoti’nin en ilginç kısmı da hemen göze batan poposu. Aşırı çıkık ve büyük olan Homoti’nin poposu kabak gibi ve belli ki yürümesini de zorlaştırıyor!
Komik Olduğu Kadar Mesajlarıyla da Öne Çıkıyor!
Film, komik olmasının yanında mesajlar da barındırıyor. Müjdat Gezen’in Türk haberciliği hakkında yaptığı açıklamalar siyasi yönünü gösteriyor. Kendisinin sahte haber yapması ile tümevarıma ulaşıyor. Homoti’nin eşcinsel olması tür içinde yeni bir deneme olarak ününe ün katıyor. Homo gezegeninde diktatör olması ve oradan kaçması, Ali ile devletlerin yönetim şeklini konuştukları sahneler yine mesajı olan sahneler. Homoti’nin yaşsız olması ve bir takım güçlere sahip olması (daha çok telepatik) karaktere canlılık veriyor. Tek bir düzlemde görmemiş oluyoruz. Hatta Ali’nin sahte haberlerden bahsettiği sahnede, sesle birlikte görsellerin de girmesi ekibin uğraştığını gösteriyor. İlgili sahne Salacak açıklarında sahte balina ve 2 günde helikopter öğrenme sahneleri…
Homoti eğlencelik, komik bir film. Dönemine göre etkileyici efektleri olduğunu söyleyebiliriz. Yerin dibine sokulmaya çalışılan bu film bana kalırsa en iyi bilimkurgu filmlerimiz listesinde ilk 5’e girer. Müjdat Gezen’in böyle ilginç, bilimkurguya öykünen filmleri var. Onlardan biri de 1986 yapımı “Kobay” filmi. 1994 yapımı Arnold Schwarzenegger’in başrolünde oynadığı “Junior” filminden de yıllar önce çekilmesi dikkate değer. Milyon dolarlık Hollywood stüdyo işleri ile kıyaslamaktansa kendi içinde değerlendirilmesi gerektiğini düşündüğüm Homoti yer yer siyasi göndermeleri olan komik ve bilimkurguyu kıyısından köşesinden yakalamış keyifli bir seyirlik. Arkadaşlar arasında eğlenmek için böyle bir film çıktıysa, ciddi oturulup kotarılmaya kalkışılmaya çalışılsaymış neler olurmuş kim bilir?
Yazar: Umut Uçan