Assassination Classroom: The Graduation (2016)

Assassination Classroom: The Graduation (2016)

Bu filmle Korosensei ve suikast sınıfına veda ediyoruz! Az çok tahmin ediyordum neler olacağını, yanılmadım. Koro’nun karşısına baş kötü karakter koymuşlar ve çatışmayı bu şekilde sağlamışlar. Peki, bu düşman, Koro’nun ayarında mı? Maalesef değil. En başından beri Korosensei’nin zayıf noktası öğrencilere olan sevgisi idi. Düşmanda bunu fırsat bilip kullanıyor. Ama “One-Punch Man” animesinde, baş karakterin rakiplerini nasıl yeneceğini bildiğimiz gibi Korosensei’nin de karşısına kim çıkarsa çıksın alaşağı edeceğini bildiğimizden, bu heyecan metreyi düşürüyor. Bu yüzden seriyi takip edecekler bunun bir Korosensei boks mücadelesi olduğunu düşünmeden izlesin.

Odaklanmamız gereken mevzu 3-E sınıfın gelişimi ve hocalarının onlara ne kattığı. Bu filmde de öğrencilerin hocalarına olan bağlarının çelik kadar sertleştiğine ve öldürme pozisyonundan artık kurtarma durumuna geldiklerine tanıklık ediyoruz. Tipik bir önceden gıcık oldum sonra çok sevdim hikayesi. Duygusal sahnelerin olduğunu belirtmeliyim, ilk filmde ne kadar güldüyseniz bu sefer ağlayacaksınız. Çok farklı iki film var karşımızda…

Demek Dünyanın En Maharetli Suikastçısı Sendin!

Mangada hikayesi geçen, efsanevi bir kişilikmiş gibi bahsedilen bir suikastçı vardı. Dünyanın en iyisi olarak nam salmış, acımasız, çok hızlı ve kabiliyetli. Bu kimmiş? Tahminleri alalım. Koro! Koro! Koro! Bu sefer yanıldım işte. Ben bu suikastçının başka biri olduğunu düşünmüştüm. Koronun karşısına çıkaracakları, son savaş olarak izleyeceğimiz bir sahne bekliyordum. Yanılmışım. Açıkçası bunun eksikliğini de gördüm. Koro ayarında olmasa da zekasıyla Koro’yu zorlayacak sağlam bir düşman hep aradım. Boşunaymış bu arayışlarım. Geçmişe giderek Koro’nun insan halini görüyoruz. Laboratuvar ortamında nasıl bu forma ulaştığını ve kendisine yapılan işkencelere tanıklık ediyoruz. Aslında Koro, kötü biri. Ona yapılanlara üzülmedim ama sonra değişimi sebebiyle onun safında duramadan da edemedim. İkilemde bıraktı beni köftehor.

Filmde artık kaç-kurtul-yok et sahneleri izleyip bu sahnelere doyururuz. Artık okulda ders sahneleri göremesek de film yine okul ve çevresinde geçiyor. İşte mangada da olan can sıkıcı şey bu. Bir manga düşünün sadece okulda geçsin. Aynı yeri görmek inanın bir yerden sonra size keyif vermiyor. Laboratuvar sahneleri olmasa, okuldan başka bir yer göremeyeceğiz. Manganın dışına çıkıp birkaç sahnede farklılık, orijinallik beklerdim. Ama olmadı!

Sonu Beni Tatmin Etti mi?

Filmin sonu beni tatmin etti mi emin değilim. Bu yüzden bu soruyu hem evet hem hayır olarak cevaplayabilir miyim? Evet, çünkü sonunda fedakârca davranılmış. Lütfen beni mazur görün bazı şeyleri yazamıyorum çünkü mangayı sitemizde yazdığımdan dolayı burada gidip can alıcı yerleri yazsam mangayı incelemenin hiçbir manası kalmaz. Sonunda ağladım diyeyim artık siz tahayyül edin. Hayır, çünkü daha etkileyici bir son olabilirdi. Sonuçta milyonları peşinden sürükleyen bir manganın filmi bu ve daha vurucu bir son kesinlikle olabilirdi! Yani sonuçta ekonomik güçleri olan bir ülke Japonya. Stüdyoları da artık bir dünya devi. Biraz daha yatırım yapılsa idi keşke daha kalite iş izleseydik.

Manganın sıkı bir takipçisi iseniz, mangayı bitirdikten sonra iki filmi peş peşe izleyebilirsiniz. Ama büyük beklentileriniz olmasın. Animesindeki karakter yaratımı filmde yok! Bundan sonra mangaların Live Action filmlerine daha ihtiyatlı bakacağım. Kurosawa’nın torunlarına hiç yakışmıyor böyle şeyler…

Yazar: Umut Uçan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir