İlk filmde Warren Coleman ve Judy Morris ikilisini yanına yardımcı yönetmen olarak alan George Miller, ikinci filmde yönetmen koltuğuna tek başına oturmayı tercih ettiği gibi senaryoyu da başka bir ekiple kaleme almış. Peki, iyi mi yapmış? Açıkçası bunu söylemek biraz zor! 

Zira 5 sene sonra gelen devam filminin ilki kadar etkileyici olmadığını üzülerek belirtmem gerek. Koca adam olan ve çoluk çocuğa karışan Mumble’ın bir yandan babalık görevini yerine getirmeye çalışması bir yandan da mahsur kalan penguenleri kurtarmaya çalışması size çok da eğlenceli sahneler sunmuyor. Bu yüzden senaryoda ki yavanlık hikâyeye yeni eklenen karakterler ile giderilmeye çalışılıyor. Bunda bir nebze başarılı olunduğu söylenebilir.

“Happy Feet Two / Neşeli Ayaklar 2” filminde ilk filmden hatırladığımız tüm karakterler aynen korunmuş, bir de az önce söylediğim gibi filme yeni karakterler dâhil edilmiş. Bunlardan en önemlisi “The Mighty Sven” yani Yüce Sven isimli uçabilen penguen. Tabi burada hemen “Uçabilen penguen mi olurmuş!” diye itiraz gelebilir. Olmaz elbette efendim! Zaten o penguen değil bir bayağı deniz papağanı. Dış görünüşü pengueni andırdığı için diğer penguenleri kandıran ve onlar tarafından kutsal bir penguene dönüştürülen palavracı bir kuş da diyebiliriz onun için. Ve itiraf etmek gerekirse onun varlığı ikinci filme epey bir renk katmış.

Ama benim asıl bahsetmek istediğim, ikinci filmin bir diğer yeni karakterleri olan Bill ve Will isimli Kril Kardeşler! Açıkçası onlar olmasaydı Neşeli Ayaklar 2 filmi bu kadar eğlenceli olmazdı! Gözüktükleri her sahnede, aralarında geçen her diyalogda sizi kahkahalara boğan bu mini minnacık karakterler gerçekten de ikinci filmin en güzel tarafı! Hatta işi biraz daha ileri götürerek, “Ice Age / Buz Devri”  için “Scrat” neyse, Neşeli Ayaklar 2 için de “Bill ve Will” o diyebiliriz. Gerçekten de bu yaratıcı yeni karakterler sadece filme renk katmakla kalmıyor, hikayeyi zenginleştiriyor ve eğlenceyi fazlasıyla arttırıyorlar!

Neşeli Ayaklar 2, ilk film gibi sadece Mumble odaklı bir senaryoya sahip değil. Aslında Mumble’ın oğlu Erik’de -herkesin dans edebildiği bir toplumda dans edemeyen ve uçmak isteyen bir penguen olduğu için- babasının geçmişteki kaderini paylaşıyor. Bu ister istemez ilk filme benzer bir film izlememize sebep olsa da, İlk filmden farklı olarak birçok yan hikâye ve birçok yan karakter ile süslenen ikinci film maalesef biraz kopuk kopuk ilerliyor. Ama ilk filmde olduğu gibi bu filmde de dans sahneleri oldukça başarılı. Birçok popüler şarkıyı yine penguenlerin ağzından dinliyor ve tabi işin içine üçüncü boyut girdiği için görsel olarak da iddialı bir animasyon izliyoruz.

Uzun lafın kısası; Neşeli Ayaklar 2, ilk film kadar başarılı olmasa da sıkılmadan izlenebilecek eğlenceli bir animasyon.