J.S.A.: Joint Security Area / Birleşik Güvenlik Bölgesi (2000)
Chan-wook Park. Güney Kore filmlerine aşina olmayanlar için hiçbir şey ifade etmeyen bu ismi daha fazla tanınır kılmak için “Old Boy” (2003) ile birlikte telaffuz etmek gerekir. Evet, “Old Boy”un ünlü yönetmeni Chan-wook Park, Güney Kore sineması denilince sayılabilecek birkaç yönetmenden biridir. “İntikam Üçlemesi” ile de uluslararası arenada tanınan bir yönetmen olmuş; ünü ülke sınırlarının dışına çıkmıştır.
Bu yüzden 2004 yılında başarısı Cannes Film Festivali’nde taçlandırılması hiç de rastlantı değildir. Hatta en ünlü filmi diyebileceğimiz “Old Boy”un 2013 yılında Amerika’da yeniden çekimi bile yapılmıştır. Neden yapıldığı, ne gerek olduğu gibi soruların mukabili Spike Lee’nin kafasından geçenleri anlamak gerçekten de zor. Ne Josh Brolin’in oyunculuğu Min-sik Choi’nin vurucu ve sarsıcı oyunculuğu gibiydi, ne de sevdiğim oyunculardan olan Sharlto Copley’in yapmaya çalıştığı şeyi anlamıştım. Ayrıca Sharlto Copley’in bu filmdeki oyunculuğu bilim-kurgu filmlerinden başka filmlerde olamayacağının açık kanıtı gibiydi.
2002 yılında “Sympathy for Mr. Vengeance” ile başlayan “İntikam Üçlemesi”, 2003 yılına gelindiğinde “Old Boy” gibi bir başyapıtla devam etti. Üçlemenin son ayağı ise 2005 yılında çekilen “Sympathy for Lady Vengeance” ile tamamlanmıştır.
“Joint Security Area” ise yönetmenin 2000 yılında “İntikam Üçlemesi”nden önce çektiği bir savaş filmidir. Bölünmüş Kore’nin sancısını taşıyan film, cephede tarafsız bölgeden geçen, hem kan kardeş hem de baş düşman iki insan üzerine anlatılan ağır bir melodramdır.
Soğuk savaş döneminde Kuzey ve Güney Kore sınır hattında Kuzey Koreli bir asker çatışmada öldürülür. Bunun üzerine tarafsız ülke olan İsveç ve İsviçre’den üst rütbeli arabulucular gelir. Filmin ilk yarım saati cinayetlerin aydınlatılması üzerine geçen bir polisiye filmi gibidir. Güney Koreli askeri, “Muhteşem Yedili” (The Magnificent Seven, 2016) filminde Billy karakteri olarak gördüğümüz Byung-hun Lee canlandırıyor. Kuzey Koreli askeri ise filmografisinde bir tek kötü film bulamayacağınız -benimde özel olarak takip ettiğim bir oyuncu olan- ve kendisini “Yaratık” (Host, 2006) filminden hatırlayabileceğiniz Kang-ho Song canlandırıyor.
Flashbacklerle örülü filmde dakikalar geçtikçe filmin sonunu tahmin edebileceğinizi sanıyorsunuz ama hikâye her seferinde değişiyor ve sizi yanıltıyor. Sürprizlerle bezeli filmin sonuna kürek çektikçe yavaş yavaş gerçekleri kavrıyoruz.
Düşman olarak yetiştirilen, aslında kardeş olan Güney ve Kuzey insanının sıcak ve yüreklere işleyen bir hikâyesi var karşımızda. İzlerken savaşa lanet ettiriyor. Aslında iki ülke liderlerinin düşmanlıklarının tüm Kore halkına dayatıldığıyla alakalı çok güzel bir sahne var filmde. Kuzey ve Güney Kore askerleri hatıra fotoğrafı çektirecekleri vakit, fotoğraf karesinin arkasında Kuzey Kore ülkesinin diktatör komutanının çerçeveli fotoğrafı vardır. Fotoğraf tam çekileceği sırada boş kalan orta sıraya Kuzey Koreli asker son anda yetişir ve arka planda kalan Kuzey Koreli Komutanın fotoğrafını kafasıyla istemsizce kapatır. Bu tabii ki de yönetmenin bilinçli bir tasarrufudur ve Kuzey-Güney insanlarını rahat bırakın demenin peliküldeki göstergesidir adeta. Film basitçe bize şunu gösteriyor: farklı üniformalar giymek ya da köprü sınırı karşısında olmak bu iki kardeş ülke insanının birbirlerine dokunmalarına, konuşamamalarına engel değildir.
“Joint Security Area”, Chan-wook Park’un ilk filmi ve en az bilineli ama yönetmenlik kariyerinde başarılı olacağının da adeta habercisi. 20. yüzyıldan beri Japon saldırıları, iç savaşlar, Kuzey-Güney ayrıştırmaları derken bir yandan da Amerika ve Sovyet devletleri tarafından adeta bir ekmek misali ikiye bölünmüş bir ülkenin çalkantılı dönemine bir bakış sunan “Joint Security Area”, dostluk, kardeşlik temalı ama içinde çok fazla duygusal yoğunluk barındıran politik bir film. Son olarak, çok beğendiğim bu filmle ilgili sözlerimi şu cümlelerle bitirmek istiyorum lafı uzatmadan. Dostluğun ülkesi, bayrağı olmaz. Dostluk mu görmek istiyorsunuz Güneyli ve Kuzeyli askerlere bakın gerçek dostluğu onlarda görebilirsiniz…
Yazar: Umut Uçan