
Mokok: Dünyanın İlk Âdem’i – Nuri Kurtcebe (Çizgi Roman Eleştirisi)
80’li yıllarda Gırgır’da doğmuş bir karakterin çizgi romanından bahsetmeden önce, bana bu kitabı gönderen Bibliyon Yayınları’na teşekkür etmek istiyorum. Nuri Kurtcebe’nin sade çizgilerle, keskin mizah ögeleriyle ve derin eleştirilerle bezediği “Mokok: Dünyanın İlk Âdem’i”, adeta keyifli bir taş devri yolculuğunun kapılarını aralıyor.
Gaddar Davut’un Yaratıcısı
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin Yüksek Resim Bölümü’nden mezun olan Nuri Kurtcebe, bir reklam şirketinde karikatürist olarak çalışırken “ustam” diye nitelendirdiği Oğuz Aral ile tanışır ve kendinden sonra gelen birçok mizah dergisini etkileyecek Gırgır’ın çekirdek kadrosunda yer alır. Çizdiği çizgi roman ve karikatürler ile bugüne kadar birçok ödül kazanan Kurtcebe, en ünlü kahramanı “Gaddar Davut”u Gırgır’da çizmeye başlamıştır. Ayrıca bir başka ünlü kahramanı “Mokok”u da yine ilk kez Gırgır’da çizmiştir. Gırgır’da “Âdem Baba” adıyla bantı yayınlanan karakter sonraki yıllarda “Mokok” ismini alacaktır.
Dünyanın İlk Âdem’i Mokok Kimdir?
“Mokok kim?” sorusuna, “Mokok ben, Mokok sen, Mokok o, Mokok hepimiz” diyor Kurtcebe, kitabın başına önsöz niyetine yazdığı yazıda. İlkel bir dünyada yaşayan bu ilkel adam, elbette tüm insanlığa has birçok özelliği bünyesinde barındırıyor. Kurnaz olduğu kadar beceriksiz, sakar olduğu kadar inatçı, umursamaz olduğu kadar ahlaksız bir tip o. Tıpkı kendisi gibi görünüşü de oldukça ilkel. Kısacık boyu, kocaman bir göbeği ve göbeğiyle yarışacak kadar büyük bir burnu var. Ona baktığımızda anatomik açıdan benzeyen birçok karakter aklımıza geliyor. Mesela Cemal Nadir Güler’in 1929’da yarattığı “Amcabey” yahut Greg’in 1963’de yarattığı “Achille Talon” gibi… Ama “Mokok” en çok Oğuz Aral’ın 1973’de yarattığı “Avanak Avni”yi anımsatıyor. Evet, “Mokok” bu karakterleri andırıyor ama bununla birlikte onlara hiç ama hiç benzemiyor. Kurtcebe’nin ona aşıladığı ruh, pek de orijinal olmayan bir görünüşe sahip bu karaktere bambaşka bir boyut getiriyor; onu orijinal bir kahramana, hatta bir esin kaynağına dönüştürüyor! Kim bilir belki de Tayyar Özkan tarafından yaratılan ve ilk kez 1993 yılında Amerika’nın ünlü çizgi roman dergisi Heavy Metal’de ortaya çıkan Cave-Man’in esin kaynağı “Mokok”un ta kendisidir.

Tüm İnsanlığın Portesi
“Mokok: Dünyanın İlk Âdem’i” çizgi romanının sayfalarını çevirirken kadın-erkek ilişkileri ile ilgili bir karikatüre de rastlıyoruz, insan doğasındaki vahşeti sorgulayana da… Kurtcebe, bize bir dönemin, bir toplumun, hatta tüm insanlığın portesini sunarken evrensel mesaj içeren çizgileriyle suratımıza okkalı bir tokat indirmeyi ihmal etmiyor. Üstelik kendine has minimal çizimleri ile bizi derinden etkilemeyi başarırken, hoş bir tebessüme de sebep olabiliyor. Ve tüm bunları neredeyse hiç denecek kadar az konuşma balonu kullanarak yapıyor!
Çizgi Roman Tadında Bir Karikatür Albümü
240 sayfalık bu ilk ciltte, “Mokok”un 234 farklı anına tanık oluyoruz. Her sayfasında, ilkel mağara adamımız Mokok’un farklı maceralarını görselleştiren bantlar görsek de bu kitabın bir çizgi roman bütünlüğüne sahip olduğunu da iddia edebiliriz. Zira Kurtcebe, birbirinden bağımsız gibi gözüken bu bantlarda bir “Mokok” evreni kurmayı başarıyor. O yüzdendir ki çizgi romanın içerisindeki bazı karikatürlerde kahramanımız “Mokok”u görmesek bile onun varlığını hissedebiliyoruz!
Son olarak unutmadan, Nuri Kurtcebe’nin Nâzım Hikmet’in unutulmaz destanından uyarladığı “Nazım Hikmet: Kuvayı Milliye” çizgi romanının da Bibliyon Yayınları’ndan çıktığını hatırlatalım.
Kaynakça
Alpin, H. (2006). Çizgi Roman Ansiklopedisi. İstanbul: İnkilap.