Sinemaya Giriş: Suç – Sarah Casey Benyahia (Kitap Tanıtımı)

Kolektif Kitap’ın Sinemaya Giriş kitaplarından biri olan ve Sarah Casey Benyahia’nın yazdığı “Suç”, sinema türleri arasında en ilginç olanlarından biri olan suç filmlerini inceliyor. Türün alt kümesini oluşturan kara film, gangster filmleri, seri katil ve polisin ön planda olduğu ve soruşturmayı araştırdığı filmler tür kapsamında masaya yatırılıyor. 4 farklı bölümden oluşan eserde bölüm başlıkları şunlar: […]

Fortress / Sonsuz Kaçış (1992)

Filmimiz John ve Karen Brennick çiftinin,  Amerika Birleşik Devletleri sınırından Kanada’ya geçmeye çalışması ile açılır. Kısa sürede işler ters gider, bu ikili güvenlik kuvvetleri tarafından yakalanır ve üst düzey korunaklı, uzay teknolojileri ile tasarlanmış bir hapishaneye gönderilirler. Film süresince burada başlarına gelenleri izleriz… Sonsuza dek yatabilen ölü değildir ve tuhaf, uzak zamanlarda ölüm bile ölebilir.H. […]

Into the Abyss / Uçuruma Doğru (2011)

78 yaşındaki Münih doğumlu Alman yönetmen Werner Herzog, üretkenliğinin yanında sansasyonel olaylarla da adından söz ettirmiş birisi. Alman aktör Klaus Kinski ile ortaklıklarını “Aguirre, the Wrath of God” (1972), “Nosferatu the Vampyre” (1979), “Woyzeck” (1979), “Fitzcarraldo” (1982) ve son olarak “Cobra Verde” (1987) filmleri ile taçlandırmıştı.  1991 yılında ölen Kinski göremese de Herzog 1999 yılında […]

Les Quatre Cents Coups / The 400 Blows / 400 Darbe (1959)

Kısaca: Les Quatre Cents Coups, François Truffaut tarafından yazılıp yönetilmiştir. Truffaut’un ilk uzun metraj çalışması olan film, Fransız Yeni Dalgası’nın da ilk filmidir. Truffaut’un özyaşam öyküsünden yansımalar içeren film bu yönüyle de otobiyografik unsurlar içermektedir. Bir çocuğun ev-okul-sosyal çevre arasında yaşadığı sorunları ele almasıyla eğitim temalı filmler içinde de dikkat çeken bir yere sahiptir. Konu: […]

Blackboard Jungle (1955)

Kısaca: Blackboard Jungle, Richard Brooks’un senaryosunu Evan Hunter’ın aynı isimli romanından uyarladığı ve yönettiği bir filmdir. Kadrosunda, Glenn Ford, Louis Calhern, Margaret Hayes gibi döneminin tecrübeli oyuncuları yanı sıra Anne Francis, Sidney Poitier, Vic Morrow gibi nispeten genç ama başarılı oyuncuların da bulunduğu film 4 dalda Oscar’a aday gösterilmiştir. Özellikle liseli gençleri canlandıran Poitier ve […]

Memories of Murder / Cinayet Günlüğü (2003)

Güney Kore sinemasının yükselen bir grafiği var. Hem Amerikanlaşmayı yaşarken hem de geleneksel olanı muhafaza ediyorlar. Güney Kore sinemasının günümüze gelene kadar çok sancı çektiği de bilinen bir gerçek. 1950 yılı ülkenin ikiye bölünmesi ile her şey başlamış oldu. İç savaş sonucu dönülmez aşkın ufkunu yaşadı Kore halkı. Kültüre önem veren toplum savaş ve zulüm […]

The Night of the Hunter / Caniler Avcısı (1955)

İlk kez “Ölmeden Önce Görmeniz Gereken 1001 Film” kitabında rastladığım “Caniler Avcısı” (The Night of the Hunter, 1955) filminde beni etkileyen en önemli şey, filmi tanıtmak için konan görseldi. Bu görselde filmin başrol oyuncusu Robert Mitchum’un oynadığı Harry Powell karakteri vardı. Simsiyah vaiz kıyafetleri giymiş, kafasına melon şapka takmış, sol elinin parmaklarında “hate” ve sağ […]

I am a Fugitive from a Chain Gang / Ben Bir Pranga Kaçağıyım (1932)

Mervyn LeRoy’un yönetmenliğini yaptığı I am a Fugitive from a Chain Gang (Ben Bir Pranga Kaçağıyım), cezaevi temalı filmlerin öncülerinden ve en önemlilerinden biri sayılıyor. Nasıl ki cezaevi deyince akla ilk önce ve hatta en sonda bile suç ve suçlu geliyorsa, cezaevi filmi denildiğinde de akla yine suç ve suçlu ile ilgili filmler geliyor. Böylesi eski […]

Chiko (2008)

Almanya’nın en ünlü Türk sokak çetesi 36 Boys’u bilenler bilir. Neo-Nazilerin yabancılara yönelik yaptığı saldırılardan bezen Türk vatandaşların birleşerek kurdukları çetenin ismidir. Kreuzberg’de kurulan çetenin üyelerinden olan tanıdık isimlerde var. Bunlardan biri olan Killa Hakan’ı tanımak için illa rap ile uğraşmamız da gerekmiyor… Mahalle kavgalarının olduğu, ideolojilerini yıkık duvarlara yaptıkları grafitilerle aktaran, aralarında doktorların, şampiyon […]

Revolver (2005)

İnsanoğlunun karşılaştığı en büyük savaş hangisidir? 1. Dünya Savaşı mı yoksa 6 yıl boyunca bitmek bilmeyen 2. Dünya Savaşı mı? Bence hiçbiri değil. En büyük savaşımız kendi egomuzla olan savaşımızdır. Bunu sadece ben değil Guy Ritchie de söylüyor. Nasıl mı? “Revolver” filmi aracılığıyla. Vakti zamanında Madonna ile evlilik de yapan bu İngiliz beyefendisi, o vakitlerde […]

error: Maksat Sinema Olsun