İPEK HALININ TARİHİ Belgeseli: İlmekler Vasıtasıyla Aktarılan Hayatlar

İPEK HALININ TARİHİ Belgeseli: İlmekler Vasıtasıyla Aktarılan Hayatlar

Her insan aslında bir hikâyedir. Ve her insan özünde bir hikâye anlatıcısıdır. İnsanoğlu, çağlar boyunca farklı yollar ve malzemeler kullanarak, hikâyesini anlatmayı ve gelecek nesillere aktarmayı denemiştir. Başlangıçta mağara duvarlarını boyayan insan, sonraları taş yüzeyleri kazıyarak ya da ihtişamlı yapıların duvarlarını kabartmalarla süsleyerek hikâyelerini aktarmayı sürdürmüştür. Zaman ilerleyip insanoğlu geliştikçe taşların yerini kâğıtlar almış ve insan, hikâyelerini kâğıdı kullanarak aktarmaya devam etmiştir. Ama bu süreçte kullanılan malzeme sadece taş, duvar, kaya, ağaç ya da kâğıt değildir elbette. Çoğu zaman unutulan ya da diğer eserlerin yanında gölgede kalan bir yol daha vardır: Halıcılık!

İnsanın geçmişini, kültürünü, duygularını, hayatını halılara ilmekler vasıtasıyla yansıtması çok eskilere dayanır. Bu konuda ilk akla gelen, Ortaçağ Avrupa’sında üretilen ve 1073-1083 yılları civarında yapıldığı kabul edilen Bayeux Duvar Halısı olabilir. Ama ondan çok daha eskiye, 2500 yıl öncesine gittiğimizde Türklerin ürettiği, dünyanın bilinen ilk halısına rastlarız: Pazırık Halısı!

Altay Dağları’nda keşfedilen Pazırık Halısı, aslında bir halıya sadece halı gözüyle bakmamamız gerektiğini de bize ispatlar. Bir toplumu, o toplumun tarihini, yaşam biçimi, kültürünü gözler önüne seren bu halı, Türklerin halıcılık konusundaki hünerlerinin de halının tarihi kadar eskilere dayandığını gösterir. 2500 yıl öncesinden günümüze, özünü kaybetmeden gelen bu el sanatı, kim bilir belki de bir dünya markasına dönüşecek Hereke İpek Halısı’na da ilham vermiştir.

Hereke İpek Halısı, zamanla o kadar popüler olmuştur ki halıların dokunduğu fabrikayı ve fabrikanın bulunduğu yerleşim yerini bile gölgede bırakmıştır. Bugün bile Hereke İpek Halısı’nı duymayan birini bulmakta güçlük çekebiliriz. Ama Hereke’nin nerede olduğunu bilmeyen biri muhakkak ki karşımıza çıkacaktır. Zamanında bir belde olan Hereke, bir mahalleye dönüşürken, ünü kıtaları aşan Hereke halısının dokunduğu Hereke Fabrika-i Hümâyûnu da zamanla küçülerek eski görkemli günlerini aratır hale gelmiştir.

Fabrika, günümüzde Hereke Halı ve İpekli Dokuma Fabrikası ismiyle hala üretime devam etse de bununla yetinmemeliyiz. Kadim el sanatımızın günümüzdeki en önemli temsilcisi olan Hereke İpek Halısı’nın tarihin tozlu raflarına gömülmemesi ve tüm dünyayı kendine hayran bıraktığı o eski günlere geri dönmesi için gereken mücadeleyi göstermeliyiz. Hereke İpek Halısı’nı hatırlamalı, hatırlatmalı ve yaşatmalıyız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir